21 Temmuz 2008 Pazartesi

Özlemek

Hergün yanında olmaya alıştığımız insan ister akraba, ister arkadaş, isterse de sevdiğimiz olsun özlemek hep aynı. Ne zaman kavuşacağını bilmeden beklemek en acısı olsa gerek ama henüz bunu tadmadım. Bugüne dek hep sayılı zamanlarda bekledim sevdiklerimi. Mimiksiz soğuk bir ortamda msn yazışmalarına kalmak, telefonda sesini duyup da yüzünü görememek dayanılmaz geliyor bana.

Önce ablam gitti evimizden. 4 kişilik aile 3e düşünce, alışılmış düzen bozulunca insan kötü hissediyor. Onun boşluğu dolmadı elbet, ama onsuzluğa onu sınırlı zamanlarda görmeye alıştık. Ardından annemle babamı da bu ocak ayında başka şehre yolladım. Her 2 haftada bir onları görecek olmak çok koymuştu. Sonrasında bu rutine de alıştı bünyem. Ona alışınca da başka bir özlem esintisi mezuniyetimle geldi. Farkında olmadan alıştığım o kadar çok ufak ayrıntı varmış ki. Elimi uzattığımda ulaşmaya alıştığım hiçbirşeyi yerinde bulamaz oldum. Haliyle bir korku, bir yalnızlık, bir hüzün sardı beni... Sonra telefona sarıldım, özlediğim her anı paylaşıp acımı hafifletmek için. Ama her konuşma daha da körükledi özlemimi. Sesini duyunca görmek, görünce dokunmak istedim...Buna da alışırım elbet, fakat alışana kadar geçen dönem içimi eritip bomboş edecek.
Ne mi öğrendim buna benzer bir çok özlemden: Özlemeye alışırsın, ancak hayatın her döneminde illa ki özlenecek birilerinden ayrılırsın.
Canlarım, çok özledim sizleri çoookk...

1 yorum:

sevgisahin dedi ki...

Benim icin özlenecek birisi oldugun icin, seni cok seviyorum canimcim