28 Eylül 2008 Pazar

Google 10 yaşında


Bugün gördüm Google'ın 10. yaş logosunu. Kullanmaya bu kadar alıştığımız arama motorumuz 10 yıldır bizimleymiş. Artık sadece aramalara sonuç getirmekle kalmıyor, kullanıcılarına hizmet de üretiyor Google. Information Retrieval dersinde gördüğüm kadarıyla sadece ana görevini bile gerçekleştirmesi yeterince külfetli bir olayken, bize her zaman daha fazlasını sunan, sürekli gelişim içindeki bir yapıdan bahsediyoruz burada. Dile kolay 10 yılı atlatmak. 2 üniversite öğrencisi bir yola baş koymuşlar ve sonuç ortada.
Bir de kendimi düşünüyorum, Google'dan 2 kat falza yıldır hayattayım ve de yükselişim onunki kadar parlak değil maalesef. Gecenin bu saatine kendimi sorgulamaya başladım.

Acaba Google'da kendimi arasam bulabilir miyim?

24 Eylül 2008 Çarşamba

NTFS ile FlashDisk Formatlamak


Sadece merak etmiştim "neden usb belleğimi formatlayacağım zaman sadece FAT sistem seçenği çıkıyor?" diye. Meğer bunu sebebi, usb bellek ayarlarındaki ufak bir seçenekmiş.

  • Usb belleği bilgisayarımıza takıp,
  • Bilgisayarıma (my computer) sağ tıklayıp,
  • Yönet (manage) seçeneğine gidip,
  • Aygıt yöneticisinde (device manager) usb belleğimizi bularak sağ tıklayıp,
  • Özellikler (properties) seçeneğinde 2.tabı (benim xp ingilizce,bende 'policies' diye geçiyor) seçip,
  • Performans için optimize et dersek olay bitiyor.

Bu işlemlerin ardından artık usb belleğimiz hem FAT hm de NTFS ile formatlanabilir hale geliyor. Ama bu seçeneği değiştirdiğimizde her daim "donanımı güvenle kaldır"makta fayda varimüş.

31 Ağustos 2008 Pazar

11 haneli cep telefonu numarası


Geçenlerde TURKCELL'den cep telefonu bir bilgilendirme mesajı geldi. Eskiden operatör içi aramalarda numaraların başına "053*,054*" şeklindeki operatöre özgü kodu yazmasak da, 7 haneli numarayı tuşlayarak arama yapabiliyorduk. Ancak numara taşıma (gsm operatörünü değiştiren bir kişi yeni operatöre geçmesine rağmen eski numarasını kullanmaya devam edebiliyor) denilen uygulamadan ötürü 1 Eylül itibariyle 11 haneli numarayı tuşlamadan aradığımız kişiye ulaşamayacağız. Bu sebeple sorun yaşamamamız için sevgili TURKCELL bu konuda bilgilendirme mesajı yollayarak, rehberimizde kayıtlı numaraları 11 haneli şekle getirmemiz konusunda bizi uyarmış. Teşekkürler TURKCELL, her ne kadar bizi hayata tuzluya bağlayasan da...

Floppy sürücü olmadan sata harddiske format atmak

Geçenlerde bir arkadaşım açılmayan laptopunu bana getirdi. Her bilgisayarcı gibi ilk girişimim bi format çakıp sorundan kurtulmak oldu, ancak kendi HDlerim sata driver gerektirmediği için format ekranındaki "harddisk bulunamadı" uyarısıyla bir afalladım. Laptoplardada floppy olmadığından nasıl hallederim diye ilk işim google'a sormak oldu. Bulduğum en verimli cevap ise, sata raid driver da dahil olmak üzere tüm driver ve OS setup'ını içeren bootable bir CD tüm dertlere deva olurmuş.
Bunun hakkında en detaylı bilgi şu linkte (dil : ingilizce) mevcut : " http://www.msfn.org/board/Integration-of-NVIDIA-nForce-Raid-and-S-t51140.html "
Ancak bu anlatılan CD işine kalkışmadan önce BIOS 'ta sata HD'i IDE olarak göstermenizi sağlayacak bir seçenek var mı kurcalayın. Eğer bu tip bi seçenek görürseniz işiniz zaten halloluyor. Örneğin benim arkadaşın HP markalı laptopunda, device options kısmında "native sata" gibi bir seçenek vardı. Bu seçeneği "disable" edince sorundan kurtuldum. Ama bu seçeneği bulamazsanız da bootable CD her daim kökten çözümü sunuyor size.
Allah cümlemizi donanımsal sorunlardan korusun. Sevgiler saygılar...

21 Temmuz 2008 Pazartesi

Özlemek

Hergün yanında olmaya alıştığımız insan ister akraba, ister arkadaş, isterse de sevdiğimiz olsun özlemek hep aynı. Ne zaman kavuşacağını bilmeden beklemek en acısı olsa gerek ama henüz bunu tadmadım. Bugüne dek hep sayılı zamanlarda bekledim sevdiklerimi. Mimiksiz soğuk bir ortamda msn yazışmalarına kalmak, telefonda sesini duyup da yüzünü görememek dayanılmaz geliyor bana.

Önce ablam gitti evimizden. 4 kişilik aile 3e düşünce, alışılmış düzen bozulunca insan kötü hissediyor. Onun boşluğu dolmadı elbet, ama onsuzluğa onu sınırlı zamanlarda görmeye alıştık. Ardından annemle babamı da bu ocak ayında başka şehre yolladım. Her 2 haftada bir onları görecek olmak çok koymuştu. Sonrasında bu rutine de alıştı bünyem. Ona alışınca da başka bir özlem esintisi mezuniyetimle geldi. Farkında olmadan alıştığım o kadar çok ufak ayrıntı varmış ki. Elimi uzattığımda ulaşmaya alıştığım hiçbirşeyi yerinde bulamaz oldum. Haliyle bir korku, bir yalnızlık, bir hüzün sardı beni... Sonra telefona sarıldım, özlediğim her anı paylaşıp acımı hafifletmek için. Ama her konuşma daha da körükledi özlemimi. Sesini duyunca görmek, görünce dokunmak istedim...Buna da alışırım elbet, fakat alışana kadar geçen dönem içimi eritip bomboş edecek.
Ne mi öğrendim buna benzer bir çok özlemden: Özlemeye alışırsın, ancak hayatın her döneminde illa ki özlenecek birilerinden ayrılırsın.
Canlarım, çok özledim sizleri çoookk...

20 Temmuz 2008 Pazar

Archers


Elma, şeftali, kızılcık vb. çeşitli aromalı çeşitleri bulunan bir tür likör.
Kendisiyle dün gece tanışma şerefine nail oldum. Şeftali aromalısını, sek ve buzlu içtiğim bu süper şeyin portakal suyu, soda ya da votka ile içilmesi gerektiğini de müptelalarından öğrendim.
Şişe satış fiyatı 30ytl civarındaymış ve alkol oranı da %23.5'muş.
Kokusuna hayran kaldığım bu şerbeti bir tadın derim...
Chin Chin!...

15 Temmuz 2008 Salı

teknolojik görgüsüzlük


yorum yok sadece foto...

11 Temmuz 2008 Cuma

Projektörlü Cep Telefonu

"Televizyon veya bilgisayar karşısında bazen oluyor ki sıkılıyoruz. Böyle durumlarda DLP projektör telefondan, daha önceden yüklemiş olduğunuz film, klip veya maçları izleyebilirsiniz.

Texas Instruments tarafından üretilmiş bu cihaz, izlemek istediğiniz görüntüyü duvara A4 boyutlarında yansıtabiliyor. DLP firmasının geliştirdiği teknoloji sayesinde görüntüyü gündüz bile yansıtabiliyorsunuz. Önümüzdeki yıl çıkması planlanan bu ürün, fiyat olarak henüz netlik kazanmış değil."

Haberin Referansı: http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/9393357.asp?gid=234&sz=41293

10 Temmuz 2008 Perşembe

Zombie

Kelime anlamı itibariyle "haylete benzer kimse" demektir zombi. Peki biz ITciler için ne anlam ifade eder bu kelime? Zombi bir tür hackerlıktır (Hackerlığın kısa tarihçesi için bkz. http://www.nbthost.info/blog.php?id=27). Ayrıca şu aralar TBMM gündemine getirilmeye çalışılan bir internet suçudur. İnternete bağlı bir bilgisayarı çaktırmadan kontrol altına alıp, bilgisayar sahibinin izni olmadan bilgi almak yada bilgisayarı zararlı bilgi deposu olarak kullanmaktır. Eğer güncel virüs yazalımlarınız varsa, yada işin piriyseniz bu saldırıya engel olabiliyorsunuz. Ancak şanssız olup bu suça kurban olan kişiler de var. Bilgisayarı, siber korsanlarca ensest ve çocuk pornosu resimleri deposu haline getirilen ABD'li Michael Fiola bu kurbanlardan sadece birisi. Hem işinden hem de itibarından olan Michael Fiola durumuna düştüğümüzde hakkımızı arayabilmemiz için umarım sevgili milletvekillerimiz, TBMM gündeminde bu konuya gerekli özeni gösterir.

Güvenlik sektöründeki Trend Micro Türkiye Genel Müdürü Erol Alptun'dan güvenlik önerileri:

''-İster internette sörf yapın isterse bilgisayarınıza dosya yükleyin, giriş noktalarında web tehditlerine karşı koruma sağlayacak ürün ve çözümleri uygulayın.

-Mevcut adres filtreleme ve içerik tarama teknolojilerine ek olarak web güvenliğine yönelik eş zamanlı hizmet veren teknolojilerden faydalanın.

-Özellikle dizüstü bilgisayarınız ile havalimanı, kafe ve benzeri yerlerde güvenliksiz kablosuz ağlardan yararlanırken bilgisayarınızdaki güvenlik yazılımınızın aktif ve güncel olduğundan emin olun.

-Yazılım kurulumu gerektiren web sayfalarına dikkat edin. Güncel bir güvenlik çözümü ile internetten yüklediğiniz tüm programları tarayın.

-Son Kullanıcı Lisans Anlaşması'nı mutlaka okuyun, bilgisayarınıza istenen program haricinde başka programlar yükleniyorsa işlemi iptal edin.

-İnternet hizmet sağlayıcınızdan ağ ve bilgisayar koruması amacıyla sunulan hizmetleri öğrenin.-Tarayıcınızın alt kısmında kilit simgesi görüntülenen ve güvenliği onaylanmış siteler haricinde kişisel bilgilerinizi internet üzerinde paylaşmayın.

-Microsoft işletim sisteminde bulunan 'otomatik güncelleme'yi aktif hale getirerek yeni güncellemeleri yükleyin.

-E-postalara dikkat edin. Şüpheli mesajları ve bu mesajların eklerini açmayın. Gönderen kişiyi tanıyor yada güveniyorsanız dahi ekli dosyaları açmadan önce e-posta eklerini mutlaka tarayın.

-Web tehditleri konusunda ailenizi, yakınlarınızı bilgilendirin.''

9 Temmuz 2008 Çarşamba

Just Read It

Çok sevdiğim bir arkadaşım yakında online dergisini açıyor. Sadece duyduğumuz, ilgimizi çeken veya gündemde olan konuları yazmak ya da tamamen duygularımızı paylaşmak için açıyor bu siteyi. Blog yazarlığımın henüz başındayken, kariyerime ordan da devam etmek istiyorum :) . Arkadaşlar arasında kalması amacıyla başlanmış bir şey değil kesinlikle. Burdan ulaşabildiğim herkese katılımlara açık bir proje olduğunu söylemek isterim.Heyecan verici bir şey...Fikir sahibi arkadaşıma elimden gelen tüm desteği vereceğimin sözünü burdan pekiştiriyorum.

Henüz içerik tamamlanmadı ama ilk paylaşan olmak istedim, işte bağlantı adresi : http://www.justreadit.org/

Çalışmak zor zanaat

Sabah 6:30da alarm çalar. Zaten geç yatmışsınızdır, bir de bu kadar erken kalkıyor olmak ölüm gibi gelir insana. 5 dakika bile saatlerce uykuya bedeldir. Sanki kaldığınız yerden devam edebilecekmişcesine alarm ertelenir. Uyumak için zoraki bir çabaya girilir. Tam tekrar dalacakken, alarm yine çalar. Aynı erteleme döngüsü tekrarlanır. 3.ertelemede artık pes edilir. Kalkılır, alelacele giyinilir, bir fincan kahvesini evinde içebilen şanslıdır sabahları. Servis durağına koşulur. Sabah serinliği suratınıza çarpınca ayılmanız kolaylaşır, ama servis koltuğuna kafanızı yaslar yaslamaz uyku yine çöker üstünüze. 30 dakikalık yol da az zaman değildir aslında. Kulağınız serviste dönen muhabbet ile radyoda okunan haberler arasında kalırken, göz kapaklarınızı kaldırmak imkansızlaşır. Servisten inip ofise yürürken biraz olsun yumuşamış olan hava tekrar sizi kendinize getirir. Ofise girilir, mayışık bir günaydın ile herkes selamlanır. Ardından ilk istikamet kahve makinası olur. Bir fincan kahve ile hem kahvaltı hem de ayılma seansı başlar. Durmadan çalan telefon senfonisi de başlayınca artık kendinize gelirsiniz. Gün başlamıştır. Bilgisayar başında önce dünden kalma işler tamamlanır, ardından yeni gelip çoktan biriken işlere başlanır. Öğle yemeğine kadar ağır çekimde işler devam eder. Tabildot kuyruğunda ise guruldayan karnınız adeta isyan etmektedir. Yemekler yenir, sohbet bahçede devam eder. Güzel hava başka bir isyan sebebidir sizin için. Gezmek dururken çalışmak olur mu hiç? Siz bunları sorgularken öğle molası biter bile. Sabahki mayışıklık, yerini yorgunluğa bırakır yavaş yavaş. Öğleden sonra vakit bir türlü geçmez nedense. Sigara bahanesi ile açık havaya kaçışlar artar. Mesai bitimi ise bir türlü gelmez. Hele ki son 1 saatin içine girip beklemek en kötüsü bence. 1saat geçmek bilmezken, son 5dakikada ise birden bir sürü iş yapılmaya başlanır. Mesai bitim zili çaldığında ise iş aşkınız sizi ofiste tutmaya yetmez. Başlanan iş yarım bırakılır ve soluğu servis alanında alırsınız. O koltuk yine kafanızı çeker ve göz kapaklarınız ağırlaşır. Bu sefer uyuklamazsınız ama. Çıkışta planlar yapılmıştır çünkü. Takılmak için illaki hergün birileri bulunur. Buluşmaya baymış bir halde gitmemek için çenenize yüklenirsiniz. Servis muhabbeti biter, çarşıda muhabbet başlar. Son otobüs 12de olduğu için mecburen gün 12de biter sizin için. Eve girilir, şanslıysanız evde sizi karşılayan birileri olur, değilseniz sessizlik yorgunluğunuzu pekiştirir. Herşey öylece odanın bir köşesine bırakılır ve yumuşak,sıcak,huzurlu bir 5 saat başlar. Bu süreyi uzatmak içindir tüm o alarm ertelemeler. Sabah olmuştur.Ama kaçış yok, döngü devam eder...

Şimdi bu döngüye girmesine 1 yılı kalmış biri olarak bir kaç satır yazmak istiyorum. Staj denen o ön çalışma döngüsündeyim şuan. En azından tesellim var benim,8 Ağustos'ta bitecek bu döngü. Tek bir isteğim var, beni maaşa bağlasınlar ömrü billah okuyayım ben yaa :) Ama hepimiz bilirizki hayatta her zaman her istenen gerçekleşemiyor. Okul hayatım boyunca şikayet ettiğim herşeyin aslında ne kadar ufak, ne kadar boş olduklarını farkedebildim. Bunu çoktan farkedebilmiş arkadaşlara selamlar olsun. İnsan beni de bi dürter. Zaten bir şeyi ne kadar önemserseniz o kadar fiyaskoya dönüştüğünü bu yılın başında farketmiştim. O yüzden son senem geçecek en temiz senem olacak diye düşünüyorum şuan. Kendim için geçireceğim 1 sene olacak bu.İş hayatına girmeden önce en uzun tatilimi yapacağım, her anı önemli o yüzden. Ama ister okulda, ister işte ya da herhangi bir yerde, bir şeylere emek vermek bir şeyler çıkarmaya çalışmak gerçekten zor zanaat arkadaşlar...Eda(@Arçelik)'dan hayat dersini dinlediniz.Herkese sevgiler,saygılar...

8 Temmuz 2008 Salı

Fotoğraf dediğin HTTP Request ile çekilir...

Stajım vasıtası ile Visual Basic 6.0'a bir dönüş yaptım. Tabi ki kolaya alışınca eskiler baya bir zorluyor insanı. Ip kamera ile foto çekecek bir uygulama yazmam istendi, başka dillerde 2-3 satırlık işi olan uygulamayı örnek kıtlığından ötürü baya bir araştırmak zorunda kaldım. Edindiğim bilgileri de hala 6.0'da yazanlarla paylaşmak istedim.

Öncelikle Inet kontrolünü projeye ekliyoruz (Project->Components->MS Internet Control 6.0). Ardından tüm dillerde olduğu gibi bi kaç satır kod yazacağız :)

'Set Inet1 control for HTTP protocol
Inet1.Protocol = icHTTP
'HTTP port number = 80 (fix)
Inet1.RemotePort = 80
'Picture will be taken as a byte stream

Dim web_pic() As Byte
'Url to get picture
Dim URL As String
'Set URL For AV camera
URL = "HTTP://***ip here***/image?res=full&x0=0&y0=0&x1=1600&y1=1200&quality=12&doublescan=0"
'Make connection with given url and get response as byte (parameter = 1)
web_pic() = Inet1.OpenURL(CStr(URL), 1)

Bundan sonrasında web_pic() değişkenine aldığınız byte stream ile istediğinizi yapabilirsiniz.
Hayrını görün...

7 Temmuz 2008 Pazartesi

Online sözlüklerin anası Zargan


Bişeyler indirip,kurup,tatmin olamamaktansa online erişimle geniş bir kelime dağarcığına ulaşabilirisiniz. Şahsi görüşüm "on numara bir sözlük", şuana dek benim ihtiyaçlarımı fazlasıyla karşıladı. Belki sizin de ihtiyacınızı görür...

PHP nedir, ne değildir?

Her yerde karşıma çıkar oldu bu PHP. Web uygulaması özürlü bir kişi olaraktan merak ettim neymiş bu PHP.
Bu bağlantı başlangıç için ideal gibi geldi. İlgilenenlere duyurulur...

Mindjolt games taking over my mind...

http://www.mindjolt.com/

300'den fazla alışkanlık yaratan oyuna bu siteden erişebilirsiniz.
Shanghai Dynasty adlı oyunu ise şiddetle tavsiye ederim. Linux ortamından alışık olduğumuz oyun, burada en zorlayıcı haliyle bizi bekliyor...